KONFOR ALANI

İnsanın bulunduğu durumda her şeyi kolay kontrol edebildiğini düşündüğü ve kendini rahat hissettiği psikolojik evredir, Konfor alanı.

Irvin Yalom’un kaleme aldığı gibi “Güven içinde yaşamaktır tehlikeli olan.”

Zihin tanıdık olanı sever, daima geçmişte olması, geleceği ısrarla bildiğince dokuması bundandır. An’ı sevmez, an her zaman değişim ve dönüşüm manevrasının ihtimalindedir çünkü. Yaşamak için tekrara tutunur.

Devamlı yürüdüğümüz yollar, kahvemizi yudumlarken ısrarla onunla içerim dediğimiz fincanımız, bazı konulara bakış açımız, yaşamı yorumlayışımız, etrafında dönüp durduğumuz tonla yaşam içeriği. İyicil tanımladığımızdan belki de  hareketsizliği seçeriz. Fakat yine de bu yerinde sayma halinin ruhumuzu aşındırdığını, garip bir hoşnutsuzlukla tatsızlıkla açığa çıktığını çoğu zaman çok sonra yorumlarız.

İnsan, doğa, yaşam dinamiktir.

İnsan gelişime değişime, dönüşüme direnerek kendi doğasıyla tezata düşmektedir.

“Değişime en direndiğiniz şeyler, değiştirmeye en çok ihtiyacınız olan şeylerdir.” Lousie Hay

Çoğu zaman değişime ısrarla direnir ve hemen konfor alanımıza döneriz. İçinde mutlu olduğumuzu düşündüğümüz konfor alanlarımıza. İçten içe çürüdüğümüzü bile bile, zihnimizin korkuları ve de alışkanlığına mutsuz da olsa güvenliği ve tanıdıklığıyla konfor alanına sıkı sıkıya tutunuruz.  Çıkamadığımız yollar, çok isteyip de kucaklayamadığımız insanlar, bizi içten içe yediğini fark etsek de bitiremediğimiz işimiz, eşimiz, birliktelikler. Bir sonra ki adımın, bilinmezliğin riskini hırpalanmaya yeğlediğimiz bir ton konu…

İnsan yeniden demeyi kendine borçludur. Ancak kendi yaşamının üstünden geçebilenler, yaşamına sahip çıkanlar yaşadım diyebilirler. Kafamızı bugün kendimi nasıl geliştirebilirim, bütüne ne katabilirim, ilişkimi nasıl geliştirebilirime  kaldırırsak ancak  refah bir yere çıkabiliriz.

Selamet seçimler yapman dileğiyle, her zaman ki gibi iyiliğini istiyorum.

Share this article:

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

More articles